yatak — is., ğı 1) Uyuma, dinlenme vb. amaçlarla üzerine veya içine yatılan eşya, döşek Sabahleyin onu aynı güzellikte bulacağım ümidiyle yatağımdan fırladım. R. H. Karay 2) Yün, pamuk, kuş tüyü vb. maddelere kılıf geçirerek yapılan şilte 3) Üzerine… … Çağatay Osmanlı Sözlük
yatak takımı — is. Karyola, komodin, gardırop, şilte, yorgan, yastık vb.nden oluşan bütün Bu yatak takımı ilk serildiği günlerde daha fazla kokar. H. R. Gürpınar … Çağatay Osmanlı Sözlük
yatak yorgan (veya döşek) yatmak — yorgan döşek yatmak Gerçekten yatak yorgan, kolu boynu sargılar içinde, pestil gibi yatıyordu. H. Taner … Çağatay Osmanlı Sözlük
yatak — koyunların barındığı vadi kenarlarında yapılmış yer … Beypazari ağzindan sözcükler
yatak çarşafı — is. Yatakta şiltenin üzerine serilen çarşaf … Çağatay Osmanlı Sözlük
yatak liman — is. Büyük donanmaların barınmasına elverişli liman … Çağatay Osmanlı Sözlük
yatak limonu — is. Toplandıktan sonra saman vb.ne sarılarak uzun süre korunan limon … Çağatay Osmanlı Sözlük
yatak mobilya — is. Boyutları ve şekli insan vücudunun ölçülerine uygun olan ve rahat yatmayı sağlayan, yatma yüzeyi elastik malzemeden yapılmış mobilya … Çağatay Osmanlı Sözlük
yatak odası — is. Yatmak için kullanılan oda … Çağatay Osmanlı Sözlük
yatak örtüsü — is. Yatağın üzerine serilen örtü … Çağatay Osmanlı Sözlük
yatak çekmek — (bir kimseyi) çok bitkin ve güçsüz olmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
